1. Öykü mü roman mı? Roman. Herhangi bir şeye bağlanmam için
geçirdiğim zaman daha önemli. Bağlanmadan sevemiyorum.
2. Bilgisayarda yazmak mı, deftere yazmak mı? Deftere yazmak. Daha
sonra kendi çirkin yazımı okuyamamak sorun olsa da evet, defter diyeceğim.
Sanırım cümlelere dokunuyor gibi olma hissini seviyorum.
3. Arka planda sessizlik mi müzik mi? Müzik. Normal hayatımda bile herkes
sessizken kafamda hep bir fon müziği vardır benim. Yaşamımı daha çekici hale
getiriyor. Arkadan müziği çekince, sahne hep yavan. Bu, hayat olsa da.
4. Agatha Christie mi Edgar Allan Poe mu? Agatha Christie. İkisine de
fanatiklik boyutunda bir sevgim olduğundan, çok zor bir soru oldu. Ama bayan
Christie’nin sonlarını her zaman çok sevdiğim için, küçük bir farkla onu daha
çok seviyorum sanırım. Film, kitap ya da dizi… Sonunda şaşırtan şeyler her
zaman bir adım öndedir benim için.
5. Mizah mı polisiye mi? Polisiye. Lisedeki hayalim kriminoloji
okumaktı.
6. Twilight mı Hunger Games mi? İkisini de çok sevdiğim söylenemez
ancak birini seçmem gerekirse bu Twilight olurdu. Çünkü her ne kadar Hunger
Games’in daha başarılı olduğunu düşünsem de Battle Royal filmini çok önceden
izleyip hayran olmuş biri olarak Hunger Games’e artı puan veremiyorum. Ne
olursa olsun, orijinallik izlediğim ve okuduğum şeylerde benim için en önemli
mevzudur.
7. Genel resmi görmek mi detaylarla uğraşmak mı? Detaylarla uğraşmak.
8. Seinfeld mi Friends mi? Kesinlikle, Seinfeld. İkisini de izlemiş ve
sevmiş biri olarak çok net şekilde kıyaslıyorum Seinfeld çok açık ara önde
benim için. Seinfeld’de esprilerde kolaya kaçılmıyor ve karakterler daha yaratıcı.
9. Sırt çantası mı postacı çantası mı? Sırf çantası. Yürürken rahat
hissettiriyor ve tembel biri olarak kolumdan düşen çanta askılarını sevmiyorum.
10. Renkli mi siyah-beyaz mı? Renkli. Siyah-beyaz biraz kolaya kaçmak
gibi geliyor bana. Her ne kadar bazı renklerden nefret etsem de, hiçbir rengi
öldürmeden, onlarla yaşamak istiyorum.
11. Nostaljik mi modern mi? Modern.
12. Tiyatro mu sinema mı? Sinema. Küçük bir şehirde büyümüş ve şehrine
tiyatro on yılda bir gelen bir kız olarak hiçbir zaman tiyatro ile sağlam bir
bağ kuramadım. Havalı görünmek için yalan söyleyemeyeceğim vallahi. Ama sinema,
her zaman hayallerimin başköşesindeydi.
13. Popülerlik mi kendi halindelik mi? Kendi halindelik. Popülerite,
bir yerden sonra insanı başkaları için ve yarattığınız isimle yaşamaya mecbur
bırakıyor. Sonsuza kadar kendi halimde her güne başka biri olarak uyanmak
istiyorum.
14. Kalabalık mı yalnızlık mı? Yalnızlık. Ailemi ve arkadaşlarımı
kalabalıktan değil, benliğimden saydığım için bu kadar kolay yalnızlık diyorum.
Kalabalıktan gerçek anlamda hoşlanmıyorum ve kalabalık bir ortamda kendimi
gergin ve huzursuz hissediyorum.
15. Ruj mu oje mi? Ruj. Oje sürmek gerçekten eziyet.
16. Pizza mı lahmacun mu? Pizza! Gerçekten ömrümün sonuna kadar sadece
pizza yiyebilirim.
17. Pantolon mu etek mi? Etek. Neredeyse hiç pantolonum yok. Etek ve
elbise giymeyi oldum olası fazla sevmişimdir.
18. Kitap okumak mı müzik dinlemek mi? Müzik dinlemek. Müzik dinlerken
kafamda kaç sahne çekiyorum, kaç kitaplık hayal kuruyorum kimseler bilmez.
Kafamdaki kütüphaneyi her zaman müzikler besliyor ve benim için en kutsalı
o.
19. Bisiklete binmek mi yürüyüş yapmak mı? Yürüyüş yapmak. Küçükken
kardeşim bisikletiyle uçurumdan aşağı yuvarlanmıştı. Onu o halde gördükten
sonra bisiklete hiç binemedim.
20. Twitter mı Instagram mı? İnstagram! Eskiden olsa twitter derdim.
Çünkü kafamın estiğini özgürce yazar ve stres atardım. Ama artık
sorumluluklarım var ve biraz dikkatli olmam lazım. O yüzden instagram benim
için daha ideal. Kendi kendime eğlenceli fotoğraflar ve videolar çekip
paylaşmayı seviyorum.